Fortrengte gözyaşı
Şimdi gün vardı, bir gün burada tüm olmalıdır ağlasın. Gün bize korkmaya başladım. Biz ayağa ve beklerken bizim kılavuzu. Biz aç, biz soğuk ve sonra Sırt ağrılarının tedavisi alışveriş gezi Berlin, ama dedi. Biz biliyorduk, saygı çözülemedi. Burada pek çok yahudi gone ince bir küçük pysjamas, tresko,10kg'ın ağır bir çul ve yedikleri bir küçük parça ekmek eğer şanslı.
Kılavuz geldi ve biz gidip bir oda bir Norveççe ses nasıl Yahudiler'den geldi. "Anne haykırdı ağladı zaman SS askerleri birbirlerinden ayrıldılar onları çocuklar." kendimi, gözyaşı gereklidir, ama ben şimdi ağlayın. Paul, sağ yukarıda ve bana, ben ağladı bir süre.Ne insanlar sınıf düşünce? Benim sürücü veya I zorlanabilir. Ben öperek mi? Ben, yırtık tekrar nereden geldi. Ben onları tekrar, ama ne bilmiyordum, eğer i zorlamalı, gözyaşı yerine bu eve. Bunun yerine i habere farklı bir şekilde. Ben her zaman olduğu gibi orada ağlayış, aşk filmleri başarısız öperek, çok çok kötü.Kendimi çok korkunçtu.
devam ettik sonra gidin, kılavuz, ama gerçekten. Gerçekten de mevcut değil. Gerçekten de i söz ile değil, sonraki bana. I böylece gerçekten tüm ağladı. Duydum. Şiirleri, dedi, yaralı, üzgün sesler. Ben perfum kokusu tüm etrafımdaki bar. Ben, benim kendi düşüncelerim. Konuştum, değil korku olarak shot. I testere,I görmek hat, bilgisizlikten ve keder. Ben duyun herkes feryat yardım için ben biliyordum, ben yardımcı olabilir. Ben kokusu, ben koku koku jaevlige kan, ishal ve hastalık. Nasıl ben hazır, ben bu endişelendiriyor merdivenler sadece duydum. Yangın alarm nasıl hazır, ben çığlık sadece bazı söyledi! BO
Her bir SS askerleri tavanlara my arm, ve susuz bana. Ben blink birkaç kez ve ben, silah, Kristina kim merak istiyorum müzik dinlemek için. İnsanlar, bazı dakika önce ağlayış, artık, şarkı ve håjet. Ben, ben hemen orada hareket her bir kas. Ben denedim nasıl çalıştığını anlamak için almanlar olabilir. şey böylece korkunç, ürkütücü? Hayır,Yoksa, sözcükler. Ve ben gråtet değil tek kullanımlık. Ben tarla değil tek bir gözyaşı. Ve en kötüsü. bana bu oldu, Yahudiler, geçmiş değil. Iç paralayan anlatımları dün oldu ve oluyor bugün, ama biz bu yer, sabah mı?
Som oversettes, vennligst vent...